HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonların (CYBE) bir çığ gibi büyüdüğü ve pek çok ülkenin bu salgının durdurulmasında çaresiz kaldığı bu dönemde, HIV ile mücadelede en etkili yolun eğitim olduğu kabul edilmektedir. Özellikle salgının en çok görüldüğü 15-24 yaş grubunun cinsel sağlık eğitimi almasının ve güvenli cinsel davranış kazanmalarının salgının durdurulmasına önemli bir rol oynayacağı açıktır.
Ülkemizde cinsel konularda yeterli eğitimin bireyler tarafından ne okulda ne de ailede alınamamış olması, ailelerin cinsel konularda konuşmaya kapalı olmaları ve çocukların ergenliğe geçerken yaşadıkları sıkıntıların pek çok aile tarafından yok sayılması, ilk ilişki yaşının daha önceki yıllara göre düşmüş olması, hükümetlerin cinsel sağlık hakları konusunda duyarsız davranmaları, nüfusunun %35’ini genç nüfusun oluşturduğu Türkiye’nin karşısına, HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonları, ergen gebeliklerini, doğumları, küretaj ... gibi istenmeyen tabloları çıkarmaktadır. Evlilik yaşı ilerlese bile, cinsel etkinlik günümüzde artık daha erken yaşlarda başlamaktadır. Evlilik öncesi cinsel ilişki giderek yaygınlaşmaktadır. Doğal olarak CYBE ve gebeliklerde de bir artış gözlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün tahminlerine göre her yıl her 20 gençten biri cinsel ilişki yoluyla geçen hastalıklara yakalanmaktadır. Bunların arasında HIV/AIDS, bel soğukluğu, frengi, klamidya enfeksiyonu ve herpes virus enfeksiyonları yer almaktadır. Gençler özellikle bulgu vermeyen durumlarda CYBE’lara karşı önlem konusunda duyarsız davranmaktadırlar. Oysa bu konularda önlem almama ya da ihmal, kısırlık ve ölüm gibi sağlık açısından çok önemli sonuçlara yol açabilmektedir. CYBE’ın gelişmekte olan ülkelerdeki yayılım hızı, gelişmiş ülkelere kıyaslandığında, frengide 100 katına, belsoğukluğunda 10-15 katına, Klamidya enfeksiyonunda ise 3 katına çıkmaktadır. (Dünya Sağlık Raporu, 1998)
Tüm bu bilgilerden çıkartılacak sonuç, cinsel sağlık eğitimi gerçekten çok önemlidir. Gençlerin cinsel yaşamlarına başlarken bu bilgilerle donatılmış olmaları, ilk ilişkilerinden başlayarak kendi bedenleri hakkında karar verme sürecinin daha sağlıklı yaşanmasını sağlayacaktır. Bilgi ve bilinç düzeyi düşük bireylerde bedenine karşı sorumsuz ve duyarsız yaklaşım gözlenebilmektedir. Özellikle genç kızlar, erkek arkadaşlarını kaybetmemek için hazır olmadıkları halde cinsel ilişkiye girebilmekte veya bunun sonucunda da ruhsal sorunların yanında istenmeyen gebelikler, küretaj, CYBE, HIV enfeksiyonu ile karşılaşabilmektedirler.
Güvenli cinsel davranışları bilmek ve uygulamak bireyleri pek çok sorundan uzak tutacaktır. Bu davranışlara bakacak olursak;
Risksiz cinsel davranışlar: (Safe sex) Masaj, kucaklaşma, okşama, mastürbasyon, eli ile genital bölgeye dokunmak veya karşılıklı mastürbasyon, fantazi.
Az riskli cinsel davranışlar: (Safer Sex) Öpüşme (derin, french kiss), lateks kondom kullanarak vajinal/anal cinsel ilişki, lateks kondom kullanan erkekle oral cinsel ilişki ve oral seks kondomlarını (dental dam) kullanan kadınla oral ilişki.
Riskli cinsel davranışlar: (Unsafe Sex) Lateks kondom kullanmadan yaşanan her türlü cinsel ilişki, ortak şırınga kullanımı (uyuşturucu, dövme), vajinal enfeksiyonu veye adet kanaması olan bir kadınla korunmasız oral seks, ağızda semen, korunmasız oral/anal temas, cinsel oyuncakların dezenfekte edilmeden paylaşılması.
Düzenli kondom kullanımı HIV’ın yayılımını durdurmada çok önemlidir. Fakat bireylerin özellikle ilk cinsel ilişki davranışını kondom kullanmadan yaşamış olmaları kondoma karşı bir önyargı beslemelerine ve tüm riskleri bilmelerine rağmen kondom kullanmadan cinsel yaşamlarına devam etmelerine neden olabilmektedir. Bu da bize kondom kullanımı davranışını özellikle genç yetişkinlere kazandırmanın, ergenlere göre daha zor olduğunu göstermektedir. İlk cinsel ilişkisinde kondom kullanan bireylerde güvenli cinsel davranışlar daha kolay içselleşebilirken, güvenli cinsel davranışları kazanmak yaş ve deneyim arttıkça daha da zor olmaktadır.
Ülkemizde “kılıf”, “kaput” olarak adlandırılan ama dünyadaki ortak adlandırılmasıyla “prezervatif” ya da “kondom” olarak bilinen, CYBE ve HIV enfeksiyonu bulaşmasından korunmada kullanılan cinsel bariyerin tarihçesi Eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. MÖ 1200’lü yıllarda Eski Mısır’da kondomlar suda ıslatılmış papürüs kağıtlardan, Çin’de yağlanmış ipek kağıtlardan, MS 200’lü yıllarda Avrupa’da ise balığın idrar torbasından yapılan kondomlar, 17. ve 18. yy’lara gelindiğinde ise kuzu bağırsağından yapılmaya başlanmıştır. 1800’lü yılların ikinci yarısından sonra kaucuğun kükürtle işlenip dayanıklı hale getirilmesiyle (vulkanizasyon) daha güvenilir kondomlar üretilmeye başlanmıştır. 1900’lerin ortalarına doğru ise sıvı lateks üretimine başlanmış ve bu gün kullanılan kondomların temeli atılmıştır.
Geçmişi bu kadar eski olan kondomlar günümüzde yüksek teknoloji ile üretilmekte ve pek çok çeşitte ve markada hizmete sunulmaktadır. Üretiminde pek çok dayanıklılık testinden geçirilen kondomların yırtılma oranlarının %1 olduğu, doğru kullanımla bu oranın daha da azaltılabilineceği bilinmektedir.
Cinsel hayatı hem renklendirmek hem de CYBE, HIV enfeksiyonundan ve istenmeyen gebeliklerden korunmak için tırtıllı, meyveli, düz, spermisidli, renkli, kayganlaştırıcılı gibi kondom çeşitleri bireylerin kullanımına ve beğenisine sunulmuştur. Bir kondomun ortalama kalınlığı 0.06 mm’dir. Son 10 yılda kondoma rakip ve alternatif olarak üretilen “femidon” kadınlar tarafından kullanılan ve doğru kullanıldığında HIV/AIDS/CYBE ve istenmeyen gebeliklerden yüksek oranda koruyan, poliüretandan imal edilmiş vajinal bir bariyerdir. Kadın kondomlarının en büyük avantajı, HIV/AIDS ve CYBE’lara karşı savunmasız grupta yer alan kadınlara kendilerini koruma hakkı vermektedir. Dezavantajı ise, erkek kondomlarına göre daha pahalı olması ve kullanımındaki zorluklardır. Kadın kondomları anal seks sırasında da kullanılabilmektedir. Kadın ve erkek kondomlarına ek olarak “dental dam” denen ve oral seks sırasında kullanılan bariyerlerde vardır. Bu bariyer aslında diş hekimlerinin ağız ameliyatlarında kullandıkları, bir çeşit lateksden yapılmış bir araçtır ve oral seks sırasında da güvenle kullanılabilmektedir. Ülkemizde satışı yaygın değildir. Sadece diş malzemesi satan yerlerden temin edilebilinir. Eğer ağız-vajina ya da ağız-makat ilişkisi olacaksa mutfaklarda kullanılan streç film de dantel dam yerine kullanılabilmektedir. Ağız-penis ilişkisi olacaksa da mutlaka kondom kullanılmalıdır.
KONDOMUN KULLANILMASI
Kondom doğru kullanıldığı zaman HIV/AIDS/CYBE ve istenmeyen gebeliklerden korur. İyi bir kondomda olması gereken özelliklere ve nasıl kullanılması gerektiğine bakacak olursak:
Güvenli ilişki; sadece kondom kullanmakla sınırlı değildir. Ayrıca, karşılıklı güvenin, dostluğun, sevginin ve saygının olduğu, bireyler arası paylaşımın artarak yoğun duyguların yaşandığı bu ilişkide, doğru iletişimi kurarak kendini ortaya koyabilmek, “evet” ya da “hayır” diyebilmek, cinsel ilişkiye karşı tarafı zorlamamak ilişkinin sağlıklı yürüyebilmesi için çok önemlidir. |
Güvenli Cinsel Davranış; | İlk cinsel ilişki yaşınınızı erteleyin Eğer erteleyemiyorsanız Eşinize sadık kalın Eğer sadık kalamıyorsanız Kondom kullanın |